PEYGAMBERLERİN ÖZELLİKLERİ
Peygamberler her türlü güzel sıfatlara sahibtirler. Onlardan her birinin varlığı bir olgunluk ve üstünlük örneğidir. Özellikle onlarda doğruluk, ema
net, seziş ve anlayış, günahlardan korunmuş olma ve şeriatı tebliğ etme va
sıfları vardır. Şöyle ki:
1) Peygamberker sadıktırlar; Her hususta doğru sözlüdürler. Kendilerin
den asla yalan çıkmaz.
2) Peygamberler emindirler; Gerek peygamberlik konusunda, gerek di
ğer konularda her türlü güvene sahibdirler. Kendilerinde asla hainlik bulun
maz.
3) Peygamberler son derece yüksek bir anlayışa, tam akla ve kuvvetli bir görüşe, üstün bir zekaya sahib bulunmuşlardır. Onlarda gaflet, yüksek duygu ve kavramlardan yoksunluk düşünülemez.
4) Peygamberler masumdurlar. Onlar gizli ve aşikar her türlü günahdan
küçük düşürücü bayağı işlerden tamamen beridirler, iffet ve ismet sahibidir
ler.
5) Peygamberler tebliğ sıfatına sahibdirler. Emrolundukları şeriat hüküm
lerini, olduğu gibi ümmetlerine bildirirler. Şeriat hükümlerinden herhangi bi
rini saklamış veya unutmuş olmaları asla düşünülemez. Böyle bir şey pey
pamberlik şanına yakışmaz. Böyle bir tutum, peygamber olarak gönderildik
leri hikmete ve Allah(cc)'ın iradesine uygun düşmez.
Sonuç: Bütün peygamberler şu yazdığımız beş sıfatı tamamen kendilerin
de bulundurmuşlardır. Çünkü bu büyük huylara sahib olmayan kimseler, in
sanları aydınlatıp onlara öncü olamazlar. İşte bütün peygamberleri böyle tanıyıp doğrulamak imanımızın sıhhati için şattır.
Peygamberlerin insanları yola getirmek ve onların kötü hallerini düzelt
mek için Yüce Allah(cc) tarafından görvlendirilmiş oldukları güzelce düşünü
lünce, onlara iman etmenin gereği ve önemi kendiliğinden anlaşılmış olur.
Gerçek şu ki, peygamberlere iman etmek, onların yüksek huy ve vasıfları
nı bilip doğrulamak, onlara son derece saygılı olmak bizim için kesin bir gö
revdir.
Peygamberlere iman etmeyen bir kimse, Yüce Allah(cc)'a da iman etme
miş sayılır. Çünkü Yüce Allah(cc)'a, O'nun razı olacağı bir şekilde iman et
menin yolunu insanlara bildiren ancak peygamberlerdir. Kendi değersiz akıl
larını öncü edinmek isteyenlere, gerçeğe ve Allah(cc'ın rızasına ulaşamaz
lar, sapıklık içinde kalırlar. Yüce Allah(cc)'ın, peygamberlere iman edilmesi yolundaki emirlerine de aykırı hareket etmiş olurlar. Bu bakımdam hidayet
ten yoksun kalırlar. Öyle ki, peygamberlerden yalnız birine iman etmemek, tümünü inkar etmek gibidir. Böyle bir inanç, insanı imansız yapar. Allah(cc) Tealanın en büyük peygamberi ve paeygamberlerin sonuncusu olan Hz.Muhammed(s.a.v.)'in yaşadığı tarih gün gibi meydandadır, insanlar ale
mi tarafından bilinmektedir. Artık bugün hiç bir millet, din konusundaki bilgi
sizliğinden ötürü özürlü sayılamaz. Bugün her millete düşen en önemli gö
rev, bu büyük peygamberlerin dinini kabul etmektir. Onun gösterdiği doğru
yola koyulmak ve kurtuluşa ermektir. Bu görev tam manası ile yerine getiri
lirse, insanlık alemi o zaman dünya felaketlerinden ve ahiret azabından kur
tulur. Gerçek medeniyete ve ahiretin sonu olmayan mutluluğuna ermiş olur
Yüce Allah(cc), kendisinin kutsal varlığını ve birliğini bilmeleri, kendisine ibadet ve itaatta bulunmaları için insanları yaratmıştır. İnsanları diğer bir
çok yaratıklar arasında akıl ve düşünce ile seçkin kılmıştır. Onun için insan aklını güzel kullandığı taktirde, kendisini taratıp da ona düşünüp anlama gü
cünü veren bir yaratıcısının varlığını sezer. Kendisinin ve çevresindeki varlık
ların öyle rastgele kendiliklerinden var olmadıklarını anlar. Böylece kendisin
de İlâhi bir düşünce doğar ve büyük bir kudret sahibi yaratıcının ve olduğu inancına ulaşır.
Peygamberlerin varlığından haberi bulunmayan veya peygamberlerin yoluna inanmayıp gerçekleri bozarak değiştiren nice milletler sapıtmışlar, in
sanlığa yakışmayan hallere düşmüşlerdir. Aralarında her türlü vahşet hare
ketleri türemiş, insanlara, ağaçlara ve taşlara tapınıp durmuşlardır.
İşte insanları bu gibi çirkin hallerden kurtarmak, onlara din ile dünya gö
revlerini öğretmek ve böylece hem dünya, hem de ahiret mutluluğuna er
melerini sağlamak için Allah(cc)'ın elçileri olan peygamberlere ihtiyaç vardır
Onun için Yüce Allah(cc) kendi ihsan ve ikramı ile insanlara peygamber
ler göndermiştir. Böylece insanlara karşı "İlâhi hüccet" tamam olmuştur. Ar
tık hiç kimse, "Ben görevimi bilmiyordum, onun için sana ibadet edemedim"
diye özür beyan edemeyecektir. Çünkü Yüce Allah(cc) insanlara görev bildi
ren peygamberleri göndermiştir. Bunlar Allah(cc)'ın hüccet ve delilleridir.
"Hiç bir ümmet yoktur ki, onlar içinden bir uyarıcı (Peygamber) gelip geç
miş olmasın." (Fatır: 24)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sorularınız ve Öğrenmek İstedikleriniz Var İse Yazabilirsiniz.