KIYÂMET ALÂMETLERİ ve DÜNYANIN SONU

KIYÂMET ALÂMETLERİ ve DÜNYANIN SONU

Kıyâmet yaklaştıkça, fitneler çoğalır. Gece başlarken karanlığın artması gibi 

olur. Sabah evinden mü'min olarak çıkan çok kimse akşam kâfir olarak dö

ner. Akşam mü'min iken, gece safâlarında îmânları gider. Böyle zamanlar

da, evinde kapanmak fitneye karışmakdan hayırlıdır. Kenârda kalan, ileri a

tılandan hayırlıdır. O gün oklarınızı kırınız! Silâhlarınızı, kılıçlarınızı bırakınız! Herkesi tatlı dil ile, güler yüzle karşılayınız! Evinizden çıkmayınız!.

Hadîs-i şerifde, "Yeryüzünü küfr kaplamadıkca ve her yerde küfr ve kâfirlik 

yapılmadıkca, Hazret-i Mehdî gelmez" buyuruldu.

    Bundan anlaşılıyor ki, Hazret-i Mehdî çıkmadan evvel, küfr ve kâfirlik her tarafa yayılacak, İslâm ve Müslümanlar garîb olacakdır.

   Dâbbetü'l- Arz denilen hayvân çıkacak, gökleri bir duman kaplayıp, bütün

insanlara gelip, canlarını yakacak, herkes bunun acısından duâ edip, (Yâ Rabbi! Bu azabı üzerimizden kaldır. Sana Îmân ediyoruz!) diyeceklerdir. A

lâmetlerin sonuncusu, bir ateştir ki, Adenden çıkacakdır.Aden Yemendedir.

Hindistanda birisi, Mehdî olduğunu iddia etmişti. Bir çok Hadîs-i şerifler böy

lelerinin bu i'tikâd ve sözlerini yalanlamaktadır. Bir çok Hadîs-i şeriflerde bu

yuruldu ki, (Mehdînin başı hizâsında bir bulut olcakdır. Bulutdan bir melek: Bu Mehdîdir, sözünü dinleyiniz! diyecekdir.)İsmini duyduğunuz kimselerden

yeryüzüne dört kişi mâlik oldu. İkisi mü'min, ikisi de kâfir idi. Mü'min olan iki

kişi, Zülkarneyn ile Süleymân. Kâfir olan ikisi de, Nemrûd ile Buhtunnasar idi. Beşinci olarak, yeryüzüne, benim evlâdından biri, ya'nî Mehdî de, mâlik

olacakdır.

Bir Hadîs-i şerifde buyuruldu ki: (Kıyâmet kopmadan önce, Allah(cc)'ü Teâlâ, benim evlâdımdan birini yaratır ki, ismi benim ismim gibi, babasının is

mi, benim babamın ismi gibi olur ve dünyâyı adâletle doldurur. Ondan önce dünyâ zulmle dolu iken, onun zamanında adl ile dolar.)

Bir Hadîs-i şerifde buyuruldu ki: (Eshâb-ı kehf, Hazret-i Mehdînin yardımcı

ları olacakdır ve Îsâ"aleyhisselâm", Deccâl ile harb ederken, Hazret-i Mehdî, onunla beraber olacakdır. Bunun hükümdârlığı zamanında, her za

mankinin aksine olarak ve hesâbların tersine olarak, Ramazân-ı şerifin on

dördüncü günü güneş tutulacakdır ve birinci gecesinde ay tutulacakdır.)

     

    Geleceği bildirilen Mehdînin alâmetleri meydanda iken, başkalarını Mehdî

sananlar ne kadar câhildir. Allah(cc) onlara, doğruyu görmek nasib eylesin

    Kıyâmet günü vardır. O gün, elbette gelecekdir. O gün, gökler parçalana

cak, yıldızlar dağılacak, yeryüzü ve dağlar, parça parça olacakdır ve yok o

lacaklardır. Kur'ân-ı Kerîm, bunları haber veriyor ve müslümanların bütün fırkaları, buna inanıyor. Buna inanmayan kâfir olur. Kıyâmettde, bütün mah

lûklar, yok olup, tekrar yaratılacak, herkes mezârdan kalkacakdır. Allah(cc)-ü Tealâ çürümüş toz olmuş kemikleri yine diriltecektir. O gün, te

râzi kurulacak, herkesin hesâb defterleri uçarak, iyilere sağ tarafından, kö

tülere sol taraflarından gelecekdir. Cehennem üzerindeki sırât köprüsün

den geçilecek, iyiler geçip Cennete gidecek, kötüler Cehenneme düşecektir

Kıyâmet günü Allah(cc)'ın izni ile, iyiler, kötülere şefâ'at edecek, araya gire

ceklerdir. Kâfirler, hesabdan sonra, Cehenneme girecek, Cehennemde ve 

azâbda ebedî kalacakdır. Mü'minler, Cennetde  ve Cennet ni'metleinde son

suz kalacaklardır.

      "O halde gökyüzünden gerçek bir dumanın geleceği günü bekle."  
(Duhan sûresi, âyet: 10)


    "Bütün bunları yaratmak Allah(cc)'a güç değildir." (İbrahim sûresi, 20)